31 Aralık 2014 Çarşamba

ANNEANNE KURABİYESİ





   Anneanne kurabiyesi...
   Eskiden bu kadar pasta ,kurabiye çeşitdi yoktu.Annemin günü falan olduğunda bu kurabiyedne mutlaka olurdu.Sanırım 80 lerden önce doğan herkesin evinde pişmiştir bunlardan.Sıradan gibi gözükse de çok lezzetli, bildiğiniz anne kurabiyesi:)

   Bu arada 2014 yılını son saatlerinde yazıyorum bu yazıyı.2015 yılı hepimize iyi gelsin.Sağlıklı, huzurlu, savaşsız, güzel bir yıl diliyorum herkese...


Bu tariften 2 tepsi kurabiye çıkıyor.Dilerseniz yarı yarıya indirebilirisiniz.




Malzemeler:
4 yumurta (birinin sarısı üzerine sürülecek)
1 su bardağı toz şeker ( isterseniz üzerine serpiştirmek için 1 kaşık daha)
Yarım su bardağı yoğurt
250 gr tereyağı (erimiş)
1,5 çay bardağı sıvı yağ
1 tatlı kaşığı karbonat
Portakal ya da limon kabuğu rendesi (isteğe bağlı)
Aldığı kadar un



Hazırlanışı:
1- Kısık ateşte tereyağını hafifçe eritin.Kenarda ılıması için bekletin.

2-Yumurtalardan birinin sarısını üzerine sürmek için kenara ayırın.Diğerlerini karıştırma kabına alın ve tozşeker ile çırpın.

3-Tereyağını, yoğurdu,sıvıyağı ve portakal (ya da limon) kabuğu rendesini ekleyin.Malzemeleri birbirine yedirin.Eleyerek unu ve karbonatı da ekleyin.Hamur çok sert olmasın,hafif ele yapışır şekildeyken un eklemeyi bırakın.Şekil vermek için elinizi hafifçe sıvı yağa bulayabilirsiniz.

4- Mandalina büyüklüğünde toplar yapın.Yağlı kağıt serili tepsiye dizin.üzerine yumurta sarısı sürün ve dilerseniz ceviz ya da toz şeker serpiştirin. 170 derecede pembeleşene dek 30 dakika kadar pişirin.Fırından ilk çıktığında yumuşak soğudukça sertleşecektir.

Afiyet olsun.

ANNEANNE KURABİYESİ





   Anneanne kurabiyesi...
   Eskiden bu kadar pasta ,kurabiye çeşidi yoktu.Annemin günü falan olduğunda bu kurabiyeden mutlaka olurdu.Sanırım 80 lerden önce doğan herkesin evinde pişmiştir bunlardan.Sıradan gibi gözükse de çok lezzetli, bildiğiniz anne kurabiyesi:)

   Bu arada 2014 yılını son saatlerinde yazıyorum bu yazıyı.2015 yılı hepimize iyi gelsin.Sağlıklı, huzurlu, savaşsız, güzel bir yıl diliyorum herkese...


Bu tariften 2 tepsi kurabiye çıkıyor.Dilerseniz malzemeleri yarı yarıya indirebilirisiniz.




Malzemeler:
4 yumurta (birinin sarısı üzerine sürülecek)
1 su bardağı toz şeker ( isterseniz üzerine serpiştirmek için 1 kaşık daha)
Yarım su bardağı yoğurt
250 gr tereyağı (çok kısık ateşte erimiş ve oda sıcaklığına getirilmiş)
1,5 çay bardağı zeytinyağ ya da sıvı yağ
1 tatlı kaşığı karbonat
Portakal ya da limon kabuğu rendesi (isteğe bağlı)
Aldığı kadar un



Hazırlanışı:
1- Kısık ateşte tereyağını hafifçe eritin.Kenarda ılıması için bekletin.

2-Yumurtalardan birinin sarısını üzerine sürmek için kenara ayırın.Diğerlerini karıştırma kabına alın ve tozşeker ile çırpın.

3-Tereyağını, yoğurdu,sıvıyağı ve portakal (ya da limon) kabuğu rendesini ekleyin.Malzemeleri birbirine yedirin.Eleyerek unu ve karbonatı da ekleyin.Hamur çok sert olmasın,hafif ele yapışır şekildeyken un eklemeyi bırakın.Şekil vermek için elinizi hafifçe sıvı yağa bulayabilirsiniz.

4- Mandalina büyüklüğünde toplar yapın.Yağlı kağıt serili tepsiye dizin.üzerine yumurta sarısı sürün ve dilerseniz ceviz ya da toz şeker serpiştirin. 170 derecede pembeleşene dek 30 dakika kadar pişirin.Fırından ilk çıktığında yumuşak soğudukça sertleşecektir.

Afiyet olsun.

Şirk ve özenme...


İmam-ı Rabbani (ks) şöyle bir hadiseyi naklediyor;
“Bizim bir komşumuz vardı, Müslüman olmasına rağmen bazı yanlışları vardı. Vefat etmek üzereydi, komşuluk hakkı üzere beni çağırdılar. Gittim ve gördüm ki komadadır. Kendini kaybetmiş olarak onu gördüğümdendir ki teveccühte bulundum, mânevî bir yönelişle kendisine yanaştım. Kalbine nazar ettim (baktım), zifiri karanlık bulutlar çökmüş, iman nuru sönecek bir mum gibi kalmış olarak gördüm. Komşuluk hakkını mülâhaza ederek ne yapabileceğimi düşündüm. Karanlıkları dağıtmak amacıyla teveccüh ettim, dua ettim lakin zerre kadar karanlık açılmadı, dağılmadı. Bunu bir iki kere denedim ama fayda yok. Üçüncüde de olmayınca
‘Yâ Rabbi! Acaba bende mi bir kusur var bugün’ diye düşündüm.
‘Bu kadar Sana müracaat ettim ama hiçbir faydası olmadı’ diye niyâz ederken tam o esnada kalbime bir nida:
‘Ey İmam! Eğer sen bu teveccühlerini dağlara yapmış olsaydın, senin hürmetine ve teveccühün bereketine dağları yerinden sökerdim. Ama bu adamdan sen bir karanlık açamazsın, çünkü bunun karanlığı bazı amel noksanlıklarından değil, bazı günahları işlediğinden değil, dinsizlerin ve müşriklerin Hindu’ların şirk merâsimlerine katılmasındandır. Burada şirk vardır ve bu nedenle senin teveccühüne iltica edilmiyor’ diye bir ilham geldi.
O zaman Hindistan’da şirk bayramlarında boyalı, renkli pilav pişirip birbirlerine bunu hediye ediyorlarmış. Bu Müslüman adam da onlardan etkilenmiş aynı günde aynı şekilde pilav pişirip yiyor, dağıtıyor ve de kutluyormuş. İmâm-ı Rabbâni (k.s.) şöyle devam ediyor:
“En sonunda ümidimi kestim ve evime doğru yol aldım. Bir zaman sonra bana komşumun öldüğüne dair haber geldi. Ne yapacağımı düşündüm. Cenazesine gideyim mi? Gitmeyeyim mi? Bu konuda şüphede kaldım. Durum böyle olunca istihâre yapmaya karar verdim. İstihâremde buyruldu ki:
‘O kişinin zerre miktarda olsa îmanı mevcuttur ve bunun bereketiyle cehennemde ebedi kalmaktan kurtulacaktır cenazesine gidebilirsin’…” mesajı rüyamda bana ilham olundu…(Mektubat-ı İ. Rabbani 1/266.) Müceddid-i elf-i sani İmam-ı Rabbani hazretlerinin bu izahlarıyla, başka dine mensup olanların bayramlarını bayramımız kabul edip kutlamanın bize vereceği zararlar zahirdir (açıktır). Tefsire ihtiyacı olmasa gerek…

öylesine işte...

29 Aralık 2014 Pazartesi

DANTELDEN KURABİYE







   Merhaba;

   Çeyizlerin vazgeçilmez aksesuarı danteller...

   Kurabiye yapmak için kullanalım onları hadi!.

   Mesela annenizin çeyizine koyduğu ve kullanmadığınız için belki size darıldığı dantelleriniz vardır mutlaka.Aslında bunlardan her evde var.Eskiden koltukların üzerinde olurdu kırıştırmadan oturulmaya çalışılırdı.
   Televizyonun ortasına üçgen şekilde konulup ekrana sarkıtılırdı.Tv izlenecekse örtü dikkatlice tv nin üzerindeki biblonun altına sıkıştırılırdı..Hemen her şeyin üzerinde kolalanmış danteller vardı.O zamanlar bunlar ev hanımları için bir prestij göstergesiydi...(Belki hala öyledir)
   Sehpanın, masanın üzerinde olması şarttı.Sonra el ne der? Benim annem hala bana geldiğinde bazen ''o kadar dantel örtü hazırladım sana ama hiç kullanmıyorsun'' der.Aslında severim dantellerimi ama yıkaması, ütülemesi falan extra iş.Bende annem gelmeden önde itina ile onları etrafa serpiştiririm oraya buraya.

 İşte danteliniz varsa ve değişik sunum olsun derseniz şimdi kullanma vakti.Ütülenmiş ve tercihen kolalanmış olması gerek yani biraz sert olursa üzerindeki motif daha güzel çıkıyor.
Hamuruna tarçın, zencefil ya da istediğiniz aromayı ekleyebilirsiniz.Size kalmış.
Deneyin paylaşın.:)

İyi haftalar herkese...





Malzemeler:
1 yumurta
150 gr tereyağı  (oda sıcaklığında)
1 çay bardağı nişasta
1 su bardağı pudra şekeri
1 tatlı kaşığı tarçın (isteğe bağlı)
1 tatlı kaşığı zencefil (isteğe bağlı)
Aldığı kadar un (orta yumuşaklıkta bir hamur olacak)




Hazırlanışı:
1- Pudra şekeri ve tereyağı mikserle azıcık çırpın.

2- Yumurta, nişasta ve isterseniz tarçın ve zencefili ekleyin ve yoğurun.Unu azar azar ekleyin.


3- Hamuru merdane ile açın.Danteli hamurun üzerine koyup merdane ile üzerinden geçin. Danteli kaldırıp yuvarlak ya da kare kalıpla kesip yağlanmış  (veya yağlı kağıt serilmiş) fırın tepsisine yerleştirin.

4- 170 derece fırında 10-15 dakika pişirin.

Afiyet olsun

DANTELDEN KURABİYE






   Merhaba;

   Çeyizlerin vazgeçilmez aksesuarı danteller...

   Kurabiye yapmak için kullanalım onları hadi!.

   Mesela annenizin çeyizine koyduğu ve kullanmadığınız için belki size darıldığı dantelleriniz vardır mutlaka.Aslında bunlardan her evde var.Eskiden koltukların üzerinde olurdu kırıştırmadan oturulmaya çalışılırdı.
    Dantel önlük yakaları vardı.Siyah podyenin üzerine takılırdı.
   Televizyonun ortasına üçgen şekilde konulup ekrana sarkıtılırdı.Tv izlenecekse örtü dikkatlice tv nin üzerindeki biblonun altına sıkıştırılırdı..Hemen her şeyin üzerinde kolalanmış danteller vardı.O zamanlar bunlar ev hanımları için bir prestij göstergesiydi...(Belki hala öyledir)
   Sehpanın, masanın üzerinde olması şarttı.Sonra el ne der? Benim annem hala bana geldiğinde bazen ''o kadar dantel örtü hazırladım sana ama hiç kullanmıyorsun'' der.Aslında severim dantellerimi ama yıkaması, ütülemesi falan extra iş.Bende annem gelmeden önde itina ile onları etrafa serpiştiririm oraya buraya.

 İşte danteliniz varsa ve değişik sunum olsun derseniz şimdi kullanma vakti.Ütülenmiş ve tercihen kolalanmış olması gerek yani biraz sert olursa üzerindeki motif daha güzel çıkıyor.
Hamuruna tarçın, zencefil ya da istediğiniz aromayı ekleyebilirsiniz.Size kalmış.
Deneyin paylaşın.:)

İyi haftalar herkese...





Malzemeler:
1 yumurta
150 gr tereyağı  (oda sıcaklığında)
1 çay bardağı nişasta
1 su bardağı pudra şekeri
1 tatlı kaşığı tarçın (isteğe bağlı)
1 tatlı kaşığı zencefil (isteğe bağlı)
Aldığı kadar un (orta yumuşaklıkta bir hamur olacak)




Hazırlanışı:
1- Pudra şekeri ve tereyağı mikserle azıcık çırpın.

2- Yumurta, nişasta ve isterseniz tarçın ve zencefili ekleyin ve yoğurun.Unu azar azar ekleyin.


3- Hamuru merdane ile açın.Danteli hamurun üzerine koyup merdane ile üzerinden geçin. Danteli kaldırıp yuvarlak ya da kare kalıpla kesip yağlanmış  (veya yağlı kağıt serilmiş) fırın tepsisine yerleştirin.

4- 170 derece fırında 10-15 dakika pişirin.

Afiyet olsun

23 Aralık 2014 Salı

ELMALI AYVA TATLISI (boyasız)






   Merhabalar;
   Bazen misafirliğe gittiğimde hanımlar ikramlarını anlatırken doğal, katkısız, ben evde yaptım' diyorlar.Ne güzel ellerine sağlık tabii ama içinde ne var diye sorduğumda krem şanti,ovalette, gıda boyası,margarin veya marşmelov vs vs koyduklarından bahsediyorlar.Ee iyi ama o zaman %100 doğal olmuyor ki! İçinde yine katkılar var:)

   Bu yüzden başlığa katkısız dedim.İçine gıda boyası eklemedim.Ben sevmiyorum öyle kıpkırmızı olsun zaten.Kısık ateşte uzun süre kabuk ve çekirdekleri ile pişirirseniz ayvaların rengi pembeleşir ,hatta ayvanın cinsine göre kırmızıya dönük bile olabiliyor.Extra boya koymaya gerek yok.
   Aslında gıda boyalarını doğal yolla kendimiz de hazırlayabiliriz.Mesela pancar, ıspanak ,pazı şimdi aklıma gelenler.Bunları ayrı bir başlık altında yazacağım.

   Yeşil ve turuncu erişte yapmıştım yazın.Buradan bakabilirsiniz.

   Krem şanti tadını sevmediğimden içine elma doldurdum.Sırf görseli fotoğrafta daha iyi dursun diye üzerine süt ile kaymağı çırpıp sıktım.

   Pişerken ara ara kontrol etmeyi ihmal etmeyin.Bu miktarla dibi tutmuyor ama ne olur ne olmaz.



Malzemeler:
2 adet orta boy ayva
1-1,5 su bardağı su
1,5 su bardağı toz şeker
1 adet çubuk tarçın
3-4 adet karanfil

İç harcı için:
1 adet tercihen yeşil elma
1-2 yemek kaşığı toz şeker



Hazırlanışı:
1- Ayvaları yıkayın ve kabuklarını soyun.Çekirdek yuvasını da çıkarın.Kabukları ve çekirdekleri atmayın.(Bu aşamada ayvayı hemen tencereye alacağımızdan ben limon kullanmadım.Ama çok miktarda yapacaksanız birisini soyarken diğerleri kararmasın diye limonlu suda bekletmelisiniz.)

2- Kestiğiniz ve iyice yıkadığınız kabukları yayvan tencerenizin en altına döşeyin.Üzerine ortadan ikiye kestiğiniz ayvaları koyun.Çekirdeklerini de aralara serpiştirin.Çubuk tarçını ve karanfilleri de atın içine.Suyu ilave edin.Orta ateşte kaynamaya bırakın.

3- Su kaynayınca eşit dağıtarak toz şekeri de ekleyin.Ocağı kısın ve yaklaşık 2 saat pişirin.Renginin pembeleşmesi için kısık ateşte uzun süre pişmesi gerekiyor.)Arada alt şerbetinden kaşıkla üzerine gezdirebilirsiniz.

4- Elmayı rendeleyip tavaya alın.Üzerine 1-2 yemek kaşığı toz şekeri serpin ve kısık ateşte çok az soteleyin.(Ayvalara tarçın koyduğumdan elmaya eklemedim, zaten kafi miktarda ayvaya tarçın tadı geçiyor.)

5- Ayvalar pişince servis tabağına alıp, oyuk kısmına elmalı harcı doldurun.İsterseniz ceviz ve kaymak ya da seviyorsanız krem şanti ile servis yapabilirsiniz.

Afiyet olsun.

ELMALI AYVA TATLISI (boyasız)






   Merhabalar;
   Bazen misafirliğe gittiğimde hanımlar ikramlarını anlatırken doğal, katkısız, ben evde yaptım' diyorlar.Ne güzel ellerine sağlık tabii ama içinde ne var diye sorduğumda krem şanti,ovalette, gıda boyası,margarin veya marşmelov vs vs koyduklarından bahsediyorlar.Ee iyi ama o zaman %100 doğal olmuyor ki! İçinde yine katkılar var:)

   Bu yüzden başlığa katkısız dedim.İçine gıda boyası eklemedim.Ben sevmiyorum öyle kıpkırmızı olsun zaten.Kısık ateşte uzun süre kabuk ve çekirdekleri ile pişirirseniz ayvaların rengi pembeleşir ,hatta ayvanın cinsine göre kırmızıya dönük bile olabiliyor.Extra boya koymaya gerek yok.
   Aslında gıda boyalarını doğal yolla kendimiz de hazırlayabiliriz.Mesela pancar, ıspanak ,pazı şimdi aklıma gelenler.Bunları ayrı bir başlık altında yazacağım.

   Yeşil ve turuncu erişte yapmıştım yazın.Buradan bakabilirsiniz.

   Krem şanti tadını sevmediğimden içine elma doldurdum.Sırf görseli fotoğrafta daha iyi dursun diye üzerine süt ile kaymağı çırpıp sıktım.

   Pişerken ara ara kontrol etmeyi ihmal etmeyin.Bu miktarla dibi tutmuyor ama ne olur ne olmaz.



Malzemeler:
2 adet orta boy ayva
1-1,5 su bardağı su
1,5 su bardağı toz şeker
1 adet çubuk tarçın
3-4 adet karanfil

İç harcı için:
1 adet tercihen yeşil elma
1-2 yemek kaşığı toz şeker



Hazırlanışı:
1- Ayvaları yıkayın ve kabuklarını soyun.Çekirdek yuvasını da çıkarın.Kabukları ve çekirdekleri atmayın.(Bu aşamada ayvayı hemen tencereye alacağımızdan ben limon kullanmadım.Ama çok miktarda yapacaksanız birisini soyarken diğerleri kararmasın diye limonlu suda bekletmelisiniz.)

2- Kestiğiniz ve iyice yıkadığınız kabukları yayvan tencerenizin en altına döşeyin.Üzerine ortadan ikiye kestiğiniz ayvaları koyun.Çekirdeklerini de aralara serpiştirin.Çubuk tarçını ve karanfilleri de atın içine.Suyu ilave edin.Orta ateşte kaynamaya bırakın.

3- Su kaynayınca eşit dağıtarak toz şekeri de ekleyin.Ocağı kısın ve yaklaşık 2 saat pişirin.Renginin pembeleşmesi için kısık ateşte uzun süre pişmesi gerekiyor.)Arada alt şerbetinden kaşıkla üzerine gezdirebilirsiniz.

4- Elmayı rendeleyip tavaya alın.Üzerine 1-2 yemek kaşığı toz şekeri serpin ve kısık ateşte çok az soteleyin.(Ayvalara tarçın koyduğumdan elmaya eklemedim, zaten kafi miktarda ayvaya tarçın tadı geçiyor.)

5- Ayvalar pişince servis tabağına alıp, oyuk kısmına elmalı harcı doldurun.İsterseniz ceviz ve kaymak ya da seviyorsanız krem şanti ile servis yapabilirsiniz.

Afiyet olsun.

22 Aralık 2014 Pazartesi

PEYNİRDEN CADI SÜPÜRGESİ


                       


   Selamun Aleykum ;
   Değişik bir sunum olsun diyorsanız, misafirlerinize yavrularınıza bu şekilde ikram edebilirsiniz peynirleri.Yapımı çok kolay.

   Dikkat edilmesi gereken tek şey maydanoz saplarını 5 dakika kadar sıcak suda bekletip yumuşatmak ve bağlarken nazik hareketler yapmak.Ben maydanoz sapını tek dolamak zorunda kaldım çünkü saplar kısaydı ama uzun saplarınız varsa 2 sefer dolayabilirsiniz.

Normal kaşar peynirle de denemiştim.Onu da dikdörtgen kesip çok sıkmadan böyle bağlayıp süpürge ucu kısımlarını bıçakla kesebilirsiniz.Ama burgu ile daha başarılı sonuç çıkıyor ortaya.

Sevgiyle kalın



Malzemeler:

5-6 tane burgu peynir
Kişi sayısınca çubuk kraker (ya da peynirli çubuk kraker)
Bağlamak için uzun maydanoz sapı

Hazırlanışı:
1- Maydanozları bir tabağa koyup üzerine sıcak su dökün ve 5-6 dakika yumuşaması için bekletin.

2- Burgu peyniri 3 cm uzunluğunda kesin.Kestiğiniz peynirlerin 3 parçayı maydanoz dalı ile çubuk krakerlere bağlayın.Bu kısım biraz dikkat gerekiyor.Peynir saçaklarını elinizle açıp saçaklı bir görünüm verin...

Afiyet olsun

PEYNİRDEN CADI SÜPÜRGESİ



                       


   Selamun Aleykum ;
   Değişik bir sunum olsun diyorsanız, misafirlerinize yavrularınıza bu şekilde ikram edebilirsiniz peynirleri.Yapımı çok kolay.

   Dikkat edilmesi gereken tek şey maydanoz saplarını 5 dakika kadar sıcak suda bekletip yumuşatmak ve bağlarken nazik hareketler yapmak.Ben maydanoz sapını tek dolamak zorunda kaldım çünkü saplar kısaydı ama uzun saplarınız varsa 2 sefer dolayabilirsiniz.

Normal kaşar peynirle de denemiştim.Onu da dikdörtgen kesip çok sıkmadan böyle bağlayıp süpürge ucu kısımlarını bıçakla kesebilirsiniz.Ama burgu ile daha başarılı sonuç çıkıyor ortaya.

Sevgiyle kalın



Malzemeler:

5-6 tane burgu peynir
Kişi sayısınca çubuk kraker (ya da peynirli çubuk kraker)
Bağlamak için uzun maydanoz sapı

Hazırlanışı:
1- Maydanozları bir tabağa koyup üzerine sıcak su dökün ve 5-6 dakika yumuşaması için bekletin.

2- Burgu peyniri 3 cm uzunluğunda kesin.Kestiğiniz peynirlerin 3 parçayı maydanoz dalı ile çubuk krakerlere bağlayın.Bu kısım biraz dikkat gerekiyor.Peynir saçaklarını elinizle açıp saçaklı bir görünüm verin...

Afiyet olsun

21 Aralık 2014 Pazar

İSHAK PAŞA SARAYI (DOĞU BEYAZIT/AĞRI)


     İşte heybetli ağrı Dağı.Sıcak yaz ayında bile tepesinde kar duruyor.


   Üstteki yer İran'a 25 km uzaklıktaki Doğu Beyazıt.

   İshakpaşa Sarayına gitmek için buralardan geçtik.Sokaklar geniş gibi.Ama o kadar çok dolmuş,araç ve insan var ki arabaların ilerlemesi çok zor.Karmaşa...


  İşte Osmanlı mimarisinin zengin örnekleri her yerde göze çarpıyor.Muazzam saray.Aslında saraydan ziyade külliye imiş.

   Hayranlıkla gezdik...116 tane odası var.Mimarı Mehmet Paşa imiş.Cıldıroğullarından 2.İshak Paşa ile Çolak Abdi paşa'ca 1685'te yaptırılan saraya
, 1784 yılında son şekil verilmiş.


   Aşağıdan  Saray böyle gözüküyor.Saraya giden yol açık, geniş ve çok güzel yapılmış.
Tepede bir de cami ve kafe var.


   Doğu Beyazıt'ta daha önceki gezimden tecrübeliyim.Yemek konusunda sıkıntı yaşamıştım..Bu tip durumlarda B planını uyguladık.Bir fırından pide ve marketten de peynir alıp rutin beslenmemizi sağladık.Yani ben kılım bu konularda .Her yerden her şeyi yiyemiyorum sebep bu.Ben seçmem derseniz lokantalar mevcut:)
   
    Geceleme konusunda bilgim yok.Kalmadık.Buradan Van'a geçtik.
.



    Kesinlikle gidilip görülmesi yerlerden bir tanesi...Duvarlarda yazılı  şiirler büyüleyici.









İSHAK PAŞA SARAYI (DOĞU BEYAZIT)


       İşte heybetli ağrı Dağı.Sıcak yaz ayında bile tepesinde kar duruyor.



    Üstteki yer İran'a 25 km uzaklıktaki Doğu Beyazıt.

    İshak paşa Sarayına gitmek için buralardan geçtik.Sokaklar geniş gibi.Ama o kadar çok dolmuş,araç ve insan var ki arabaların ilerlemesi çok zor.Karmaşa...


   İşte Osmanlı mimarisinin zengin örnekleri her yerde göze çarpıyor.Muazzam saray.Aslında saraydan ziyade külliye imiş.

   Hayranlıkla gezdik...116 tane odası var.Mimarı Mehmet Paşa imiş.Cıldıroğullarından 2.İshak Paşa ile Çolak Abdi paşa'ca 1685'te yaptırılan saraya
, 1784 yılında son şekil verilmiş.


   Aşağıdan  Saray böyle gözüküyor.Saraya giden yol açık, geniş ve çok güzel yapılmış.
Tepede bir de cami ve kafe var.


   Doğu Beyazıt'ta daha önceki gezimden tecrübeliyim.Yemek konusunda sıkıntı yaşamıştım..Bu tip durumlarda B planını uyguladık.Bir fırından pide ve marketten de peynir alıp rutin beslenmemizi sağladık.Yani ben kılım bu konularda .Her yerden her şeyi yiyemiyorum sebep bu.Ben seçmem derseniz lokantalar mevcut:)
   
    Geceleme konusunda bilgim yok.Kalmadık.Buradan Van'a geçtik.
.




    Kesinlikle gidilip görülmesi yerlerden bir tanesi...Duvarlarda yazılı  şiirler büyüleyici.