22 Eylül 2014 Pazartesi

ERZURUM





    Anadolu'nun en eski yerleşimlerinden biri, Palandöken'in eteklerinde kurulmuş olan Erzurum'daydım.

    Erzurum Kalesi, Çifte minareli medrese,Lalapaşa Camii, Erzurum Ulu Camii, Üç Kümbetler, Rüstem Paşa Bedesteni, Erzurum Murat Paşa Camii, Erzurum Saat Kulesi, İbrahim Paşa Camii, Öşvank Kilisesi gibi daha sayamadığım pek çok tarihi mekanı var.

   Bunun yanı sıra Tortum Şelalesi, Tortum Gölü, Narman Peribacaları gibi doğal güzellikleri de mevcut. Ayrıca tabii Palandöken Kayak Merkezi'ni unutmamak gerekir.

   Hepsine gidebildim mi?Hayır maalesef her yeri gezemesem de birkaç yeri görüp, Palandöken'de kaldım.

  Çok fazla otel var Erzurum'da ancak öyle üstün, şık ve çok temiz, 4-5 yıldızlı bir yer bulamadım. Booking.com ve Trip advisor'dan tavsiye edilen en iyi otellere göz attım.İlk sırada Palan Ski &Convention Resort Otel'i görüp rezervasyon yaptırdım ancak pek beğenmedim. Otel çok eskimiş artık, mobilyaların değişmesi gerekli, çarşaflar pek temiz değildi.Yani tekrar gitsem burada kalmam. Bunun yanı sıra otel Palandöken eteğinde ve dağ havası güzeldi.

   

   
   Yemek için meşhur birkaç isim vardı aklımızda.Daha önceki gelişimizde Koç Çağ Kebap'ta yemiştik.Fakat ben pek sevemedim...

    Dönerci Hacı Babayı çok methettiler ,gittik ama ramazan olması münasebetiyle kapalıydı.

    Geriye Muammer Usta ve Emir Şeyh Köftecisi kaldı.Birincisi bize uzaktı, ikincisi cazip geldi.Zaten iftara çok az zaman kaldığından oyalanamadık.


  
    Emirşeyh'de yemek yemenizi tavsiye ederim.Mekan çok güzel ve nezih.En önemlisi ortam temiz ve yemekleri de gayet güzeldi.Bu gelen köfte idi ama tadı kebaptan farksızdı.Köfte görünümünde kebap gibi yani.Beğendim ben.

Ammmaa bir cevizli baklava yedim, böylesi az yenir cinstendi.Yeni yaptıkları belli,taptaze, çıtır çıtır ve bol cevizli.Gerçekten bayıldım..Babaannemin bayramda eliyle açtığı incecik yufkalı ve bol cevizli baklavayı hatırlattı bana.




Tavandaki işlemeler ve süsler harika.


    İftar sonrası Erzurum sokaklarında turladık.Buranın meşhur çayını içmeden de gitmek olmazdı.Resimde de görülen pala bıyıklı amca'nın sokağa sıraladığı masalarında oturduk. Uzun bacalı sobanın üzerinde sürekli gidip gelen demliklerden iftar sonrası çayımızı da içip kalktık.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder