Genel olarak çok gezemesem de güzel bir şehir.
Double Tree Hilton'da kaldık.Otel güzeldi ama personelin bazısı yetersizdi.Havuzu temiz ve bomboştu.Sadece dördümüze özeldi yani.Belirtmek isterim ki; Hilton Malatya kahvaltıyı extra olarak alıyor.Eğer giderseniz aklınızda olsun.Çünkü normalde oda-kahvaltı pek çok otelde birdir değilse de önceden belirtilir...
Yemekler güzeldi.Hacı Baba Sinan lokantasında yemeğe karar vermiştik ama o kadar yorulduk ki otelden çıkamadık.
Kiraz yaprağı sarması, kağıt kebabı ve kebap çeşitleri ,analı kızlı, içli köfte,patlıcanlı köfte,elmalı köfte, ekşili köfte bazı yöresel yemekleri.Kulak çorbası ve Pirpirim çorbasını deneyebilirsiniz.
Ertesi gün Şire Pazarı'na gittik.Ee biraz kuru kayısı almak lazım buraya gelmişken.2014 yılında kayısı çok azmış hatta neredeyse yokmuş.Bu sene daha iyi olduğunu söyledi esnaf.Bayram öncesi olduğundan pazar kalabalıktı.Herşey vardı pazarda.10 liraya Dockers pantolon bile:)))
Anadolu'daki camiler daha bir güzel, daha değişik.İşçilik bazılarında mükemmel.Anadolu'da yolda o kadar güzel köy camileri gördük ki...Yusuf Ziya Paşa Camii,Melik Sunullah Camii, Battalgazi Ulu Camii,ve Yeni Camii Malatya'ya giden turistlerin sıkça gezdiği mekanlardan
Ayrıca Malatya ve Arapgir Kalesi gezilebilir.
Malatya müzesi ve Beşkonaklar Etnografya Müzesi de şehir merkezinde.
ve en önemlisi Malatya'ya gitmişken önceden görmediyseniz ve eğer iklimde uygunsa Nemrut Dağı'nı da mutlaka görün.Nemrut-Malatya arası yaklaşık 90 km.Araçla ulaşım da kolay.
Eveet Malatya'dan ayrılırken yol üzerinde pek çok meyve satıcısı vardı.Yolluk kayısı aldık.Resimdeki satıcı çocuk muhtemelen kendi bahçelerinden topladığı kayısıları satıyordu, hatta buralarda pek görmeye alışkın olmadığımız şekilde iyilerini tek tek torbaya doldurdu, çürük olanları ayırdı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder