İç Anadolu'nun en eski ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu şehir olan Sivas'taydım.
Türkiye'nin pek çok ilini gördüm Sivas'ı da pas geçmeyeyim artık dedim ve uğradım.Genel olarak güzel bir şehir.Kışın çok soğuk ve karlı oluyormuş biz yazın gittiğimizden çok sıcaktı.Bu yüzden daha rahat gezebildik.Ancak izmir'den çıkıp Van'da son bulacak seyahatimizde vaktimizde kısıtlıydı, ramazan ayı olmasından dolayı pek çok restoran kapalıydı.
Ahi Emir Ahmet Kümbeti, neo klasik tarzdaki Ziya Bey Yazma Eserler Kütüphanesi, Buruciye Medresesi, Sivas Çifte Minare gezilebilecek tarihi mekanlar.
Ayrıca birkaç mesire yeri de varmış görülebilecek.
Kalacak yeri yola çıkmadan ayarladık.Eğer uzun yoldan arabayla gelip yorgun argın kötü sürprizlerle karşılaşmayayım, zincir otel bulayım garanti olsun derseniz burada yok.Birkaç tane merkezde oteli var.Ben öncelikle yeni olup olmamasına bakarım otelin.Büyük Otel ve Buruciye Otel araştırmalarım neticesinde kalınabilecek otellerdi.Büyük Otel'de kalanların yorumlarına baktığımda odalara sinen sigara kokusundan rahatsız olanları görünce Buruciye'de kaldım.
Otel çok temizdi, personel güleryüzlü, odalar düzenliydi.Çok memnun kaldım.Kısacası 1 gece dinlenmek için kalacak olan bize fazlası ile yeterliydi.Havuzu da varmış ancak gitmedim.
Konya'dan sonra en büyük yüzölçümüne sahip Sivas'ta ne yenir peki?Benim gittiğim zaman ramazana denk geldiğinden bazı restoranlar iftarda bile kapalıydı. Kirli Ahmet veya Mis Kebap buraya geldiğinizde yemek yemek için önerilen ilk yerler.
Mis Kebap kapalıydı, Kirli Ahmet'de otele uzaktı.Biz Sofra Kebap Salonu'nda yedik.Sabit iftar menüsü geldi önümüze.Genel olarak fena değildi.
Yemekten sonra hem çay içip hem tur atalım diye dolaştık biraz.Merkezde bir pastaneye girdik, servis yapan kişiye ''Sivas'a özgü ne yiyebiliriz?'' diye sordum.Garson'da ''Tiramisu meşhurdur'' dedi:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder